İlişkinin Dönüşümü

Tanıtım Videosu

Oturumda ele alınacak olan alt konular

İnsan, ilişki içinde, olmak istemediği kişiye neden dönüşür?
Başlangıçta çekici olan özellikler, neden itici hale gelir?
Erozyona uğrayan duyguların ve hayal kırıklığının telafisi mümkün mü?
Erotizmin zamanla sönümlenmesi ve baş etme yolları
Taraflar masum, ilişki masum değilse ne yapmak gerekir?
Kopukluk ve temassızlık nasıl giderilir?
Çatışma ve kavgalar nasıl dönüşür ve yararlı hale gelir?
Hem ilişkide olmak, hem de kendini gerçekleştirmek için öneriler

***

“Hiç emin olamadın değil mi; seni mi seçti, kendini mi sabitledi?

Çamaşır ya da bulaşık makinesinin bazı programları bozulur ama tamirci çağırmak yerine, çalışan diğer programlarla idare ederiz bazen. Birçok ilişki de böyle, zamanla işlevlerini kaybederek azalır. Peki, hangi işlev bittiğinde ilişki yürümez olur? Bu sorunun yanıtı karşımızdakinden, ilişkiden ve kendimizden beklentilerimize göre değişir.

İlişki iki kişiyi birbirine bağlayan organik bir yapıya benzer. İki taraftan gelen kanla beslenen, büyüyen, hücrelerini yenileyen, hastalanan, iyileşen kimi zaman da yaşlanan ve işlevini yitiren dokulardan oluşur. Hem ortaklaşa edinilen bir uzuv gibi, hem de bireylerin göbek kordonlarıyla bağlı olduğu kişilerarası bir plasenta gibidir. Taraflardan beslenir ve tarafları besler.

Bir yanıyla da içinde yaşanan evlere benzer ilişki. Bedenimizle yerleştiğimiz meskenler gibi, ruhumuzun yerleştiği soyut mekanlardır ilişkiler. Tarafların ilişki meskenine nasıl yerleştikleri, ilişkinin kaderini belirler. Kimi kişisel eşyalarıyla taşınır ilişkiye ve onu kendi evi olarak benimser; kimi otel gibi kullanır, akşamdan akşama uğrar. Kimi her yerine yayılır ilişkinin, ötekine yer bırakmaz; kimi emanet gibi bir köşesine ilişir. Kimi en manzaralı odasında, salonunda, mutfağında vakit geçirir; kimi kilere, bodruma, tavanarasına, merdiven altına saklanır…

Paradoksal bir şekilde başlangıçta hayran olduğumuz, takdir ettiğimiz, aşk duyduğumuz özellikler, ilişki yıprandıkça itici, yorucu, katlanılmaz hale gelir ve ayrılma nedeni olur. Çünkü insan kendisinde olmayan ya da eksik olan özellikleri taşıyanlara aşık olur, yakınlaşır. Ona öykünmek, ondan öğrenmek, eksiğini ona bakarak, onu modelleyerek tamamlamak, ekstrem özelliklerini törpülemek, kendi içindeki dengeyi sağlayabilmek için. Kişi ilişki boyunca ötekinden öğrenerek değişmeye direnirse, aşkın duygusal kredisi bittiği vakit, ilişki de çıkmaza girer. Bizdeki eksiği ötekiyle ilişkimiz içinde az çok tamamlayamazsak, genellikle ilişkiden önceki versiyonumuza dönmeye çalışır, kendi içimizdeki ekstrem uçlara daha da çok çekiliriz. (Göçmenlerin içine girdikleri sistemle entegre olamayınca kendi geleneklerine sıkı sıkı sarılıp bağnazlaşmaları gibi)…”
Alıntılar: Şule Öncü / Yatıyorum bir şey diyor musun?